Periodontoloji Uzmanı Dr. Karaduran: Kahve tüketimi diş minesine zarar veriyor

Aşırı kahve tüketiminin diş sağlığını olumsuz etkileyebileceğini belirten uzmanlar, bunun en büyük nedeninin kahvenin asidik yapısı olduğunu söylüyor.

Kahvenin içeriğindeki asidik bileşenlerin diş minesini zayıflatarak zamanla erozyona neden olabileceğine dikkat çeken Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Karaduran, “Diş minesi erozyonu, dişlerin sert dış yüzeyinin zamanla aşınması ve incelmesi anlamına gelir.” dedi. Kafeinin, ağız kuruluğuna neden olarak diş çürükleri ve ağız kokusunu artırabileceğini de dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kübra Karaduran, kahve sonrası su içmenin, ağız hijyenini korumaya ve leke oluşumunu önlemeye yardımcı olabileceğini söyledi ve diş sağlığını korumak için günlük kahve tüketiminin 1-2 fincanla sınırlandırılması önerisinde bulundu.

Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Karaduran, birçok kişinin sıkça tükettiği kahvenin dişlere olan etkisi hakkında bilgiler paylaştı.

Kahve diş minesini zayıflatabilir

Kahvenin, asidik bir içecek olup diş minesi üzerinde olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kübra Karaduran, “İçeriğindeki asidik bileşenler, diş minesini zayıflatabilir ve zamanla erozyona neden olabilir. Ayrıca, kahve içeriğindeki bileşikler diş minesine yapışarak sarımsı ya da kahverengi renk değişikliklerine ve lekelenmelere yol açabilir.” dedi.

Diş minesi erozyonunun, dişlerin sert dış yüzeyinin zamanla aşınması ve incelmesi anlamına geldiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Karaduran, “Bu etkileri azaltmak için kahve çok sıcak içilmemeli ve ılık bir sıcaklıkta tüketilmeli. Kahvenin asidik yapıda olması nedeniyle kahve tüketiminin ardından, dişlerin hemen fırçalanmaması gerekir, ancak 30 dakika sonra nazikçe diş fırçalama yapılmalıdır.” açıklamasını yaptı.

Kahve tüketimini sınırlamak, leke oluşumunu engellemek için önemli

Kahvenin neden olabileceği renk değişikliklerini engellemek için kahve tüketimini sınırlamak ve ağız temizliğine dikkat etmek gerektiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kübra Karaduran, “Kahve içtikten sonra su içilmesi ağızda geriye kalan pigmentlerin temizlenmesine yardımcı olarak dişte leke oluşumunu önleyebilir. Ayrıca beyazlatıcı diş macunları kullanmak lekelerin görünümünü hafifletebilir. Diş hekimi tarafından yapılan profesyonel diş temizliği ve diş beyazlatma tedavileri mevcut diş lekelerini azaltabilir. Kahve tüketimini günde 1-2 fincanla sınırlamak diş lekelerinin oluşumunun engellenmesinde önemlidir.” şeklinde konuştu.

Kafein ağız kuruluğuna neden olarak sorunları artırabiliyor

Soğuk veya sıcak olarak tüketilen kahvenin dişler üzerinde sıcaklık değişikliklerine neden olacağına ve diş minesi zayıf olan kişilerde hassasiyet şikayetine neden olabileceğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Kübra Karaduran, “Kahve, dişte aşınmalara da neden olabileceğinden dişin iç kısmındaki sinirlerin daha fazla uyarılmasına yol açarak yiyecek ve içeceklere karşı diş hassasiyetini artırabilir.” dedi.

Kafeinin de tükürük üretiminin azalmasına neden olarak ağız kuruluğuna yol açabildiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Karaduran, sözlerini şöyle tamamladı:

“Tükürüğün, ağızda bulunan bakterilerin temizlenmesine yardımcı olma ve dişleri koruma gibi faydaları olması nedeniyle ağız kuruluğu durumunda diş çürükleri, diş eti hastalıkları ve ağız kokusu gibi şikayetler olabilir. Kahve tüketiminden sonra bol su içmek, ağızda kalan kahve kalıntılarını temizleyerek ağız kuruluğunu azaltabilir. Ayrıca ağız spreyleri veya nemlendiriciler kullanmak ağız kuruluğunu gidermeye yardımcı olabilir. Tükürük üretimini artırarak ağız kuruluğunu önlemek için şekersiz sakız çiğnemek de yardımcı olabilir.”

Related Posts

Kastamonu’da Trafik Kazası: Sürücü Yaralandı

Kastamonu-Taşköprü karayolu üzerinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu hafif ticari araç kaza yaptı. Sürücü yaralandı ve hastaneye kaldırıldı.

İdrar yolu enfeksiyonu vakaları artıyor: ‘Tekrarlıyorsa araştırılmalı!’

Enfeksiyonun yaz aylarında ortak alan kullanımı, yetersiz sıvı alımı ve hijyen kurallarına dikkat edilmemesinden kaynaklandığını belirten Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Gökhan Atış, “Hijyen kurallarına dikkat edilmeli. Sıvı alımı sadece yaz aylarında değil, yılın her döneminde önemli. Ancak yazın özellikle artan sıcaklıklarla birlikte vücuttan sıvı kaybı da fazla oluyor. Bu dönemde daha da dikkatli olmak lazım” dedi.

Testosteronu artırmanın doğal ve tıbbi yolları

Uyku kalitesi, D vitamini doğal bitkiler ve gerektiğinde hormon tedavisi… Testosteron düşüklüğüyle mücadelede birçok etkili yol var… Ancak her çözüm herkese uygun olmayabilir. Doğru yaklaşım, ölçüm sonuçlarına göre planlanmalı. Özellikle hormon takviyesi ciddi riskler taşıyabilir.

Özellikle 5 yaşın altındaki çocuklar risk altında! Bu saatlerde dışarı çıkarmayın

Yaz aylarında çocuklar genellikle açık havada daha fazla zaman geçiriyorlar. Güneş ışınları D vitamini nedeniyle çocuklar için faydalı olsa da, gerekli önlemler alınmadığında güneş çarpması, güneş yanıkları ve dehidratasyon (susuz kalma) gibi pek çok sorun oluşabiliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Berrin Arslan, çocukları güneşten korumak için 8 önemli kuralı anlattı.

Oldukça zararsız görünen bu belirti karaciğerin aslında tehlikede olduğunu bağırıyor!

Son yıllarda dünya genelinde hem alkole bağlı hem de alkole bağlı olmayan karaciğer hastalıklarında dikkat çeken bir artış yaşanıyor. En yaygın ve çoğu kişinin göz ardı ettiği ilk uyarı ise: vücutta su tutulması.

İlaç kullanıyorsanız bu baharata dikkat: Etkisini azaltıyor!

Doğal ve sağlıklı kabul edilerek sıklıkla kullanılan bazı baharatlar, ilaç tedavileri üzerinde beklenmedik etkiler yaratabiliyor. Mississippi Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, özellikle tarçının içerdiği aktif bileşenlerin bazı ilaçların vücuttaki etkisini azaltabileceğini ortaya koydu.